Ey Şûh-i Sertab, Sertab Erener'in dokuzuncu Türk Sanat Müziği şarkılarından oluşan stüdyo albümüdür. Erener kendisinede Sertab ismini veren babasına ithafen hazırladığı albümde 15 klasik eseri seslendirmiştir. Albüm, bilinen Türk Sanat Müziği estrümanlarının yanı sıra geçmis yüzyılardan günümüze kadar gelen “Lavta” ve “Rebab” gibi enstrümanlar da kullanılarak “hücum kayıt” tekniğiyle kaydedildi. Albümde seslendirilen şarkılar Saadeddin Kaynak, Emine Semahat Özdenses, Münir Nureddin Selçuk, Osman Nihat Akın, Zeki Müren, Yesari Asım Ersoy, Tanburi Mustafa Çavuş, Lemi Atlı, İsmail Hakkı Bey, Kemani Serkis Efendi'ye aittir. Stüdyo kayıtları eserlerin aslına sadık kalınarak tekrar yorumlanmış ve yaylılar, ud, kanun, ney, vurmalılar, daire, el zili, klarnet, klasik kemençe, tanbur gibi enstrümanların yanı sıra günümüzde cok bilinmeyen “Rebab” ve “Lavta” gibi enstrümanlar da kullanılmıştır. Kayıtlar, bir çoğu İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı öğretim görevlileri ve mezunları olan müzisyenler tarafından gerçekleştirilirken albüm 12 Nisan 2012 tarihinde GNL etiketiyle yayınlanlanmış, albümün prodüktörlüğünü Sertab Erener, müzik direktörlüğünü ise Tarık Sezer üstlenmiştir. Ait oldukları makamlarda seslendirilen şarkılardan albümde on beşinci sırada yer alan müziği Mahmut Paşa'ya ait Sertab Erener'in çocukken babamın bana söylediği şarkı diye nitelendirdiği "Ey Suh-i Sertab Ey Durr-i Nayab" adlı şarkı albüme ismini vermiştir.
Albümünde yer alan Münir Nurettin Selçuk şarkısı için Sertab Erener “Dönülmez Akşamın Ufku” çok kolay bir şarkı değil gerçekten. Bir de bunu Münir Nurettin Selçuk’un tonundan söyledim. O zaman şarkı, şarkı oldu. Bayağı uzun uzun çalıştım. Kolay olmadı o şarkı” demiştir.
(wiki)